Sil, süpür, toparla hopp olmadı elleri bir daha yıka, kapının dışında soyun ve koşa koşa banyoya git, tekrar sil, süpür silkele, toparla…
Kirlenmiş midir herhangi bir yer? Mutfak da temizlensin tamam! Şimdi yeniden, bir, iki, üç, dört ve beş evet beş kere yıkadık elleri… 3 kere şampuan yapmazsam kesin kötü bir şey olacak…
Saatler süren, bir türlü bitmek bilmeyen, asla yeterli olduğuna inanılmayan temizlik rutinleri…
Temizlik yapmaktan hoşlanan düzenli ya da titiz bir insan olmaktan bahsetmiyorum, her şey yolunda ve düzenli olduğunda iyi hissederiz, temiz olmak kültürümüzde de övülür, temizlik imandan gelir deriz. Temiz ev, temiz bir araba, düzenli bir ofis… kim istemez ki
Peki temiz olmak neden insanın hayatını zorlaştırsın?
Elbette bahsettiğim normal kabul edilebilecek bir temizlik değil.
Sil, süpür silkele, sonra yeniden ve yeniden…
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), kişinin günlük yaşam aktivitelerini bozacak şekilde tekrarlayan düşünce ve davranış örüntüsüne girmesidir. Zihinde istemsiz bir şekilde beliren ve kişide huzursuzluk yaratan düşüncelere obsesyon (takıntı), bu obsesyonların yarattığı huzursuzluğa karşı kişinin rahatlamak için yaptığı davranışlara kompulsiyon veya ritüel deriz.
Obsesyonlar kişinin kendini akan nehrin sularının doğal akışına bırakamamasıdır aslında, doğallığı bozulmuş, spontanitesi kaybolmuş kişi dengesini ve doğallığı tekrarlar ve simetriyle bulmaya çalışır.
Obsesif Kompulsif Bozukluklar arasında yerini alan ve kişinin hayatını gerçekten zorlaştıran ve yaygınlığı azımsanmayacak olan temizlik takıntısı, ne kadar temizlenirse temizlensin o kirden arınmayacağı düşüncesi ile el ele gider.
Farklı nedenlerle ortaya çıkabilen hijyen takıntısı farklı nedenlere bağlanmakla birlikte kökeni genellikle geçmiş yaşam travmalarına dayanmaktadır. Geçmiş yaşamdan gelen olumsuz duyguların meydana gelmesine sebep olan deneyimlerden kaçınmak adına savunma olarak kirli olduğu inancı ile her şeyi temizlemek davranışı ortaya çıkmaktadır. Ayrıca çevresel ve genetik faktörlerin de etkisi göz ardı edilmemelidir.
Aile içerisinde kurulan bağın niteliği, ebeveynlerin pek çok davranışı pis, kirli ya da kötü olarak değerlendirmesi, aile üyelerinin temizlik hastalığı, cinselliğin, günah, ayıp ve pis olarak değerlendirilmesi ve bastırılması, şiddete maruz kalmak, ilgi ve ihtiyaçlarının karşılanamadığı bir ortamda yetişmek…
Temizlik hastası olan kişiler genellikle yineleyen temizlik davranışlarının mantık dışı olduğunun farkında olsalar bile, kafalarının içinde dolaşan ve onları sürekli meşgul eden rahatsız edici düşüncelerin etkisinden bir an önce kurtulabilmek adına bu düşüncelerini eyleme dönüştürürler.
Temizlik davranışı hangi seviyeye kadar ‘normal’ hangi seviyeden sonra ‘anormal’ ya da bir bozukluk olarak kabul edilebilir dediğimizde şunları söyleyebiliriz:
Bir kişinin günlük yaşamının akışını bozduğunda, işlevselliğine engel olduğunda, hayatın normal akışı içerisinde devam etmekte zorlanmalar başladığında ya da çevreyle ilişkiler etkilendiğinde temizlik hastalığından söz edilebilir. Tüm bunların dışında belirgin bir kirlilik ya da dağınıklık olmasa bile yoğun bir temizlik yapma isteği duymaya başladığınızda ve saatlerce bitmek bilmeyen şekilde temizlik yapmaya başladığınız da bu bir sorun haline gelir.
Temizlik hastalığı için belirtiler nelerdir?
Temizlik hastaları için kişisel temizlikleri çok önemlidir. Duş alma süreleri, diğerlerine göre daha uzundur ve ne kadar yıkansalar bile akıllarının bir köşesinde hala tam anlamıyla temizlenmediğine dair soru işaretleri vardır.
Sürekli kirlenme korkusu ile karşı karşıya kalan temizlik hastaları tekrarlayan bir şekilde el yıkama takıntısına sahiptir. Bazı ileri vakalarda elleri sık sık ve bazı hijyen maddeleri ile yıkamak kaynaklı yaralar ya da çatlaklar oluşabilir. Kirlerin hiçbir yere ulaşamayacağına inanma düşüncesi nedeniyle bunu birden çok tekrarlı yapan temizlik hastaları da bulunmaktadır. Temizlik yaparken 3,5,7 gibi tekrarlara ihtiyaç duyması da başka bir davranış örüntüsüdür.
Temizlik hastaları özellikle yaşadığı alana dışarıdan gelen her şeyi pis bulduğu için defalarca kere yıkama gereksinimi hissedebilir. Ne kadar temizlik yapılırsa yapılsın yeterli gelmez, pis olduğu düşüncesi devam eder, pislikten arınmadığını düşünür.
Bu davranışlar kişinin aile ve çevresini de belirgin derecede olumsuz etkilemektedir.
Temizlik hastalığı yaşayanlarda da bazı durumlara karşı takıntılı davranışlar görülebilir. Bazı hastalarda sürekli olarak kirli olma düşüncesi kendini gösterirken, bazı temizlik hastaları karşılaşılabilecek olumsuz durumlar ile tekrarlayan düşüncelere sahip olduğu davranışlarını kaçınmak amaçlı yineleyebilir. Mesela ellerimi 3 kere yıkamazsam, anneme bir şey olabilir gibi ( genellikle felaket senaryoları )
Peki ya tedavisi mümkün müdür?
Elbette, tıpkı diğer psikolojik rahatsızlıklarda olduğu gibi hijyen hastalığına sahip kişilerin tedavi edilmesi hayatlarını sağlıklı bir şekilde devam edebilmelerini sağlar. Bazı vakalarda ilaç tedavisi ve psikoterapi önerilirken, çoğu kez psikoterapi yeterli olmaktadır. OKB ve takıntıların tedavisinde kullanılan en etkin yöntem bilişsel davranışçı terapi yöntemidir.
Ellerine bir pislik bulaştı diyelim, 1, 2, 3, 10, 20, 50 ve 100 kez yıkadın. 50. yıkaman ile 100. yıkama arasında bir fark var mıdır? Peki neden 100 kez yıkama…
Aslında temizlik hastalarıyla tedavi sürecinde en önemli aşama bilişsel yeniden yapılandırma yapabilmektir. Zihnimiz olumsuza odaklanma eğilimindedir, takıntı ise zihnin olumsuz filtresine sürekli odaklanıp, tuzağa düşüren ve sizi sürekli esir gibi hayata aynı delikten bakmanıza neden olan, tekrarlara sahiptir. Bilişsel terapi ile yapılan yeniden çerçeveleme sayesinde kişinin çarpıtılmış düşünceleri ile çalışır.
Pollyannacılık gibi bir olumluya odaklan geçer her şey demek yerine bir uzman eşliğinde keşfe çıkmak ve bulaşan şeyin kirlilik mi yoksa tekrarlayan düşünceler mi olduğunun keşfi .
Çok yoğun temizlik takıntısı yaşıyorsanız gerçekten neyi temizlemeye çalıştığınıza bakın, elleriniz ya da eviniz değil temizlemeye çalıştığınız aslında düşünceleriniz. 50 kez yıkadığınız şey, düşünceler ve kaygınız…
Tüm tekrarlayan davranışlar bir nebze olsun düşünceler ve onun yarattığı kaygıyı giderebilmek için yapılmaktadır. Eğer düşüncelerle dünyaya bakarsak kaygılar peşimizi bırakmayabilir. Düşünceler algısaldır, algılarımız bazen bizi yanıltabilir. Bizler olumsuz hikayelere odaklanma eğilimindeyiz (zihin böyledir, uçuşur ve olumsuz odaklanma eğilimindedir) Ama hikayelerde kaybolmak, elimizi de evimizi de yıkatır durur bize. Her düşüncenin akış halinde olduğunu ve misafir olduğunu kabul etmek geçmiş ve gelecek bağlantılarından bağımsız olarak kabul etmek.
Aile ve çevre desteği unutulmadan bir uzman eşliğinde keşfederek.
Kirlenmekten kaçmak için temizlemek yerine kirlenebilme ihtimalini kabul etmek. Tekrarlayan düşünceleri rahatlatmak için yapılan döngüsel davranışları görebilmek.
Klinik Psikolog Didem Çengel
#TemizlikTakıntısı #ObsesifKompulsifBozukluk #HijyenTakıntısı #MentalSağlık #BilişselTerapi #TedaviYolu #ZihinselSağlık #BilinçliDüşünce #RuhsalSağlık #TedaviEdilebilir #SağlıklıYaşam #Psikoloji #Obsesyonlar #KirlenmeKorkusu #HayatınAkışı #UzmanGörüşü #ÇocuklukTravmaları #BilişselYenidenYapılandırma #MentalWellness #ObsessiveCompulsiveDisorder
Comentários